İçini dökmeye nereden başlayacağını bilseydi insan, yerküre gürültüden nefes alamazdı. Ben de nereden başlayacağımı bilemediğim için sustum, susuyorum; kendi gürültümde kaybolurken seni de ona ortak etmekten çekindiğim için. Belki de sessiz gürültüne ortak olmayı göze alamadığım için.
Biliyorsun, seninle kendim arasında bir yerlerdeyim; belirsiz ve alabildiğine karmaşık. Söylenecek çok sözüm var, birikmiş bir sürü kelime ve biriktirdiklerim dışında hali hazırda söylenmesi gerekenler. durum benim için de zor ama ben sadece senin için zor olduğunu biliyor gibi davranmak istiyorum. Aslında korkuyorum, endişeleniyorum. uğraşıp hislerinle bezediğin sırça köşkünü tuz buz etmekten korkuyorum.
-belki çok güzel seviyorsun beni.
Belki ben değilim öylesine güzel sevdiğin kadın. İçinde yarattığın/büyüttüğün ‘ben’i yıkmak istemiyorum. beni tanırsan, her bakmak istediğinde yanında bulursan, belki düşlerinin terkine uğratırım seni. buna hakkım olmamalı, kimsenin bu kadarına cesareti olmamalı; benim de yok. Her istediğinde ulaşabileceğin biri olmak zor geliyor bana, gözlerimin içine bakarken ardından ne hissettiğini hemen söyleyebilecek olman zoruma gidiyor. Hala bir şeyler saklı kalsın istiyorum, hala ‘acaba’larım olsun istiyorum. Bana dair kurduğun hayaller vardır kim bilir gecenin her gece yarısı parmaklarının arasında tuttuğun o bardaktan bir yudum aldıkça başka bir ‘duygu’ düşlüyorsundur. Beni değil en çok onu, kendi yarattığını seviyorsundur. Ya da yolda yürürken birden hatırlıyorsundur, ayrıntılara önem vermeden hızla geçtiğimiz sokaklara, yürüdüğümüz kaldırım taşlarına bakarken aklına geliyorumdur;
-en güzel sen seviyorsundur beni.
Düşün ki; ben korkak bir insanımdır. korkmadığı tek eylem düşünmek olan, yine de karar veremeyen ve dile getiremeyen… sana olan inancıma sınırlar koyamıyorum. Bu adam diyorum çok güzel aşıktır; plan yapmayacak, cevap beklemeyecek, kararlar gerektirmeyecek kadar aşıktır. sonra sen hak etmek diyorsun, her şeyi yeniden hesap etmek gerekiyor. Bu adam en iyiyi hak ediyor diyorum; sana diyemiyorum … plan yapma, kararlar alma, cevaplar verme zamanı geliyor.
-bu baharlık düşler kuruyorsundur,
sonra diğer bahar ve her bahar…
ben sana eşlik ediyorum, sen göremiyorsun. Düşlüyor, mutlu oluyorsun; düşün olunca mutlu oluyorum. Ortada duruyoruz, ortada buluşamadan. Bakıp geri dönüyoruz, sırt sırta verip birlik oluyoruz, çizgiyi fark edip ayrılıyoruz. fikirler ayrılmıyor: sen zaten bensin. Seninle konuşurken kendisiyle konuştuğunu sanan bir kadınım ben. aynayı dinleyip gülümseyen…